sürüklenmek

sürüklenmek
sürüklenmek
vi
1) sich dahinschleppen
2) sich dahinschleppen, sich hinziehen
bu dava iki yıl sürüklendi dieser Prozess schleppte sich über zwei Jahre dahin, dieser Prozess zog sich über zwei Jahre hin
3) (tekne) abtreiben

Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • sürüklenmek — e 1) Sürükleme işi yapılmak veya sürükleme işine konu olmak Akşama doğru ayaklar evlere doğru sürüklenirdi. F. R. Atay 2) Kendi kendini sürüklemek 3) nsz Bir iş, sonuçlanıncaya kadar boş yere gecikmelere uğramak Bu dava iki yıl sürüklendi. 4) nsz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sürkenmek — sürüklenmek, yerlerde yatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bocalamak — nsz 1) Gemi rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmek 2) mec. Bir işte tutulması gereken yolu kestirememek, ne yapacağını bilememek, kararsız olmak İçinde bocaladığı bunalımın korkuya, çok benzediğini, bunun da komik bir şey olduğunu anlayamıyordu. T …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapılmak — e 1) Kapma işine konu olmak Bir ara korkuya kapıldım. R. H. Karay 2) Sürüklenmek Aralarından biri akıntıya kapıldığı zaman ötekiler var kuvvetleriyle dayanarak onu geri çekiyorlardı. R. N. Güntekin 3) mec. Birine güvenip boş bulunarak aldanmak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sürüklenme — is. Sürüklenmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akıntıya kapılmak — 1) bir akıntının etki alanına girmek, akıntı ile birlikte sürüklenmek 2) mec. etki altında kalarak bir topluluğun davranışına katılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cereyana kapılmak — 1) elektrik akımıyla çarpılmak 2) suyun akışı içinde kalıp sürüklenmek 3) bir eğilim, bir görüş hareketi içinde yer almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • umutsuzluğa düşmek (veya kapılmak) — umudu kalmamak, güveni sarsılmak, olumsuzluğa sürüklenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işten güçten kalmak — herhangi bir sebeple çalışmamak, çalışamamak Oraya kadar sürüklenmek, hanlarda birçok para harcamak, günlerce işten güçten kalmak köylülerin gözünü yıldırır. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözünü yıldırmak — gözünü korkutmak Hem de oraya kadar sürüklenmek, hanlarda birçok para harcamak, günlerce işten güçten kalmak köylülerin gözünü yıldırır. N. Nâzım …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”